E. ANLAMLARINA GÖRE CÜMLELER:
1.Üslup Cümleleri:
Üslup bir duygunun, düşüncenin kişisel anlatım biçimidir. Sözcüklerin seçimi ve kullanımı gibi dil ve anlatım özelliklerinin bütünüdür.
Örnek: Şiirlerinde süslü, söz oyunlarına dayalı bir dil yerine, günlük konuşma dilini tercih etmiştir.
Kısa, düzgün cümlelerle, edebiyat oyunlarına düşmeden, süssüz, yoğun bir anlatım ortaya koymuştur.
2.Tanım Cümleleri:
Bir varlığa, kavrama özgü niteliklerin belirtilmesi, o varlık ya da kavramın tanıtılmasına “Tanımlama” adı verilir. Bu amaçla kurulan cümleler de tanım cümleleridir.
Not: Bir cümleye “Bu Nedir?” sorusunu sorduğumuzda cevap alabiliyorsak bu cümle tanım cümlesidir.
Örnek: “Şiir toplumun sözcüsüdür” cümlesine “Şiir nedir?” sorusunu sorduğumuzda “toplumun sözcüsüdür” cevabını alırsınız. Öyleyse, cümle tanım cümlesidir.
“Şiir hayal gücünden uzak olamaz.” cümlesine “Şiir nedir?” sorusunu sorduğumuzda yanıt alamazsınız. O halde bu cümle tanım cümlesi değildir.
3. Karşılaştırma Cümlesi:
İki varlık, kavram ya da iki durumun nitelik veya nicelik ba-kımından karşılaştırıldığı cümlelerdir. Bu cümlelerde karşı-laştırı> şeylerin benzerliği de farklılığı da vurgulanabilir. Karşılaştırma daha çok “gibi, kadar, daha, en, ise” vb. sözcüklerle sağ>ır.
Örnek: Komedi, ciddi bir dramdan daha zordur.
Okumak, tutkuların en soylusudur.
4. Nesnel Anlatımlı Cümleler:
Kişilere göre değişmeyen yargılar taşıyan cümleler nesnel anlatımlı cümlelerdir. Nesnel anlatımlı cümlelerde kişinin duygu ve düşüncelerine yer verilmez; anlatıcı kendini anlatımın dışında tutar. Ayrıca nesnel anlatımlı cümleler “kanıtlanabilir” özelliği taşımaktadır.
Örnek: “Tiyatro sinemaya göre daha eğlencelidir.” cümlesi kişinin tiyatro hakkındaki kişisel yargılarını içerir. Bu nedenle nesnel anlatımlı cümle değildir.
“Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.” Kişisel bir düşünceyi içermediğinden nesnel anlatımlı cümledir.
5. Öznel Anlatımlı Cümleler:
Kişilerin duygu ve düşüncelerine bağlı olan, bu sebeple de kişiden kişiye değişebilen yargılar taşıyan cümlelere “Öznel anlatımlı cümle” denir.
Örnek: “Türk edebiyatının dil ve anlatım açısından en güçlü şairi Yahya Kemal Beyatlı’dır.” cümlesinin anlatımı özneldir. Bu görüşe başkaları katılmayabilir.
6. Doğrudan Anlatım, Dolaylı Anlatım Cümleleri:
Doğrudan Anlatım: Bir kişiye ait sözün olduğu gibi aktarılmasına “Doğrudan anlatım” denir.
Dolaylı Anlatım: Bir kişiye ait sözün, anlamı değiştirilmeden; ancak anlatıcının kendi ifadesi içinde eritilerek aktarılmasına “Dolaylı anlatım” adı verilir.
Örnek: Atatürk: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyerek bir gerçeği dile getirmiştir. (Atatürk’e ait söz değiştirilmeden aktarılmış)
Atatürk ilmi,hayatta en gerçek yol gösterici olarak görmüştür. (Yazar kendi anlatımıyla Atatürk’e ait sözü değiştirerek aktarmış)
7. Neden-Sonuç İlişkili Cümleler:
Bu cümlelerde bir ek, bağlaç ya da edat aracılığıyla yargılar arasında neden- sonuç ilişkisi kurulur.
Örnek: Geç kaldığım için sinema salonuna giremedim.
Ayağının kaymasıyla yere düştü.
Bu dilekçe kabul edilmez, imzasız.
Sonuç Neden
8. Amaç-Sonuç İlişkili Cümleler:
Bu cümlelerde sonuç bildiren bir yargı ile o sonucun hangi amaçla yapıldığını anlatan başka bir yargıdan oluşur. Genelde -mek için, -mak için edatlarıyla birlikte kullanılır. Cümlede amacıyla anlamı vardır.
Örnek: Sınavı kazanmak için çok çalışmış.
Buralara kadar sizleri görmeye geldim.
Anlatımını tekdüzelikten kurtarmak adına çeşitli yollara başvurmuş.
9. Koşul (Şart) İlişkili Cümleler:
Bir yargının olmasını bir koşula bağlayan cümlelerdir. Genelde, -sa, -se, -ince, -dıkça ekleriyle kurulur. Cümleye koşuluyla anlamı katar.
Örnek: Ödevini yaparsan oyun oynayabilirsin.
Koşul Sonuç
Çalışarak her türlü başarıya imza atabilirsiniz.
Daha iyimser olsa bütün sorunlar çözülecek.
10. Karşılaştırma Cümleleri:
İki varlık, kavram ya da durumu benzer ve farklı özellikle-riyle anlatan cümlelerdir. Bu cümlelerde karşılaştırma iliş-kisi, “gibi, kadar, daha, en…” gibi bağlaç ve edatlarla kurulur.
Örnek: O da senin gibi akıllı bir çocuktu.
Davranışlar sözden daha çok etkiler insanı.
İçimizde en çalışkanı odur.
11. Varsayım Cümleleri:
Varsayım, bir olay ya da durumun gerçekte olup olmadığına, olup olmayacağına bakılmaksızın var kabul etmek, olmuş kabul etmektir.
Örnek: Diyelim ki sözlerine inandı.
Örnek: Tut ki, öyle bir durum karşısında kaldık. Ne yapacağız?
12. Olasılık Cümleleri:
Olasılık, kesinliği bilinmeden bir olay ya da durumun gerçekleşmesinin beklenmesi, olabilirliktir.
Örnek: Bizimle görüşmek için belki buraya gelir.
Sanıyorum küçükken ağır bir hastalık geçirmiş.
13. Beğenme, Takdir Etme Anlatan Cümleler:
Beğenmek, iyi veya güzel bulmak, onaylamak, kabul etmektir.
Örnek: Gereksiz betimlemelerden kaçınan, yoğun bir anlatım ilk bakışta göze çarpıyor. (Beğenme)
Roman aradan geçen bunca yıla rağmen konusuyla, üslûbuyla hala genç. (Beğenme)
14. Hayıflanma, Üzülme, Yakınma Anlatan Cümleler: Hayıflanma, bir olay ya da durum karşısında üzülmektir. Yakınma ise bir kişinin bir durum ya da olayı sızlanarak, şikayet ederek anlatmasıdır.
Örnek: Bir de aldığı gibi getirmesini öğrense. (Yakınma)
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım. (Hayıflanma)
Hayıflanma – üzülmektir.
Yakınma - şikayet etmektir.
15. Öneri Anlatan Cümleler:
Öneri, bir sorunu çözmek üzere öne sürülen düşüncelerdir. Tavsiye niteliği taşır.
Örnek: Eğitime yönelik kitaplar, ancak okurların anlayabileceği bir dille hazırlanırsa amacına ulaşır.
17. Eşitliğin Söz Konusu Olduğu Cümleler:
Eşitlik, iki veya daha fazla varlığın eşit olma durumudur.
Örnek: Ekmeği tam ortadan bölüp yaşlı adama verdi.
Çocuklar yemeklerini aynı anda bitirmişti.
18. Çaresizlik anlatan Cümleler:
Çaresizlik bir sonuca varmak, sıkıntıyı ortadan kaldırmak için çıkar yolun olmamasıdır.
Örnek: İstesek de istemesek de bu sıkıntıyı çekeceğiz.
Parasızlıktan ne yapacağını bilmiyordu.
19. Önyargı İçeren Cümleler:
Herhangi bir şey hakkında kişisel izlenimlerden hareketle,
önceden edinilmiş olumlu ve olumsuz yargıları içeren cümlelerdir. Önyargıda Peşin hüküm vardır.
Örnek: Bu filmin uluslar arası ödül alması bence bir hayal.
Bence bu kitabın yayımlanışındaki amaç gerçekleşmeyecek.
20. Tasarı Anlatan Cümleler:
Tasarı, bir kimsenin yapmayı düşündüğü şey, olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçimdir.
Örnek: Bakanlığımız, kitap dağıtımı ve tanıtımını bir devlet politikası haline getirmeyi düşünüyor.
21. Eleştiri İçeren Cümleler:
Bir kişi ya da yapıtın olumlu ve olumsuz yönlerini belirten cümlelerdir. Genellikle olumlu yargı içeren cümlelere beğenme cümlesi, olumsuz yargıları içeren cümlelere de eleştiri cümlesi adını veririz.
Örnek: Özellikle genç sanatçılar dile gereken önemi vermiyorlar. (Eleştiri)
Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor. (Eleştiri)
Halk sanata ilgi duymuyorsa bizim suçumuzdur. (Özeleştiri)
1.Üslup Cümleleri:
Üslup bir duygunun, düşüncenin kişisel anlatım biçimidir. Sözcüklerin seçimi ve kullanımı gibi dil ve anlatım özelliklerinin bütünüdür.
Örnek: Şiirlerinde süslü, söz oyunlarına dayalı bir dil yerine, günlük konuşma dilini tercih etmiştir.
Kısa, düzgün cümlelerle, edebiyat oyunlarına düşmeden, süssüz, yoğun bir anlatım ortaya koymuştur.
2.Tanım Cümleleri:
Bir varlığa, kavrama özgü niteliklerin belirtilmesi, o varlık ya da kavramın tanıtılmasına “Tanımlama” adı verilir. Bu amaçla kurulan cümleler de tanım cümleleridir.
Not: Bir cümleye “Bu Nedir?” sorusunu sorduğumuzda cevap alabiliyorsak bu cümle tanım cümlesidir.
Örnek: “Şiir toplumun sözcüsüdür” cümlesine “Şiir nedir?” sorusunu sorduğumuzda “toplumun sözcüsüdür” cevabını alırsınız. Öyleyse, cümle tanım cümlesidir.
“Şiir hayal gücünden uzak olamaz.” cümlesine “Şiir nedir?” sorusunu sorduğumuzda yanıt alamazsınız. O halde bu cümle tanım cümlesi değildir.
3. Karşılaştırma Cümlesi:
İki varlık, kavram ya da iki durumun nitelik veya nicelik ba-kımından karşılaştırıldığı cümlelerdir. Bu cümlelerde karşı-laştırı> şeylerin benzerliği de farklılığı da vurgulanabilir. Karşılaştırma daha çok “gibi, kadar, daha, en, ise” vb. sözcüklerle sağ>ır.
Örnek: Komedi, ciddi bir dramdan daha zordur.
Okumak, tutkuların en soylusudur.
4. Nesnel Anlatımlı Cümleler:
Kişilere göre değişmeyen yargılar taşıyan cümleler nesnel anlatımlı cümlelerdir. Nesnel anlatımlı cümlelerde kişinin duygu ve düşüncelerine yer verilmez; anlatıcı kendini anlatımın dışında tutar. Ayrıca nesnel anlatımlı cümleler “kanıtlanabilir” özelliği taşımaktadır.
Örnek: “Tiyatro sinemaya göre daha eğlencelidir.” cümlesi kişinin tiyatro hakkındaki kişisel yargılarını içerir. Bu nedenle nesnel anlatımlı cümle değildir.
“Kentlere göç edenlerin sayısı yıldan yıla artmaktadır.” Kişisel bir düşünceyi içermediğinden nesnel anlatımlı cümledir.
5. Öznel Anlatımlı Cümleler:
Kişilerin duygu ve düşüncelerine bağlı olan, bu sebeple de kişiden kişiye değişebilen yargılar taşıyan cümlelere “Öznel anlatımlı cümle” denir.
Örnek: “Türk edebiyatının dil ve anlatım açısından en güçlü şairi Yahya Kemal Beyatlı’dır.” cümlesinin anlatımı özneldir. Bu görüşe başkaları katılmayabilir.
6. Doğrudan Anlatım, Dolaylı Anlatım Cümleleri:
Doğrudan Anlatım: Bir kişiye ait sözün olduğu gibi aktarılmasına “Doğrudan anlatım” denir.
Dolaylı Anlatım: Bir kişiye ait sözün, anlamı değiştirilmeden; ancak anlatıcının kendi ifadesi içinde eritilerek aktarılmasına “Dolaylı anlatım” adı verilir.
Örnek: Atatürk: “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyerek bir gerçeği dile getirmiştir. (Atatürk’e ait söz değiştirilmeden aktarılmış)
Atatürk ilmi,hayatta en gerçek yol gösterici olarak görmüştür. (Yazar kendi anlatımıyla Atatürk’e ait sözü değiştirerek aktarmış)
7. Neden-Sonuç İlişkili Cümleler:
Bu cümlelerde bir ek, bağlaç ya da edat aracılığıyla yargılar arasında neden- sonuç ilişkisi kurulur.
Örnek: Geç kaldığım için sinema salonuna giremedim.
Ayağının kaymasıyla yere düştü.
Bu dilekçe kabul edilmez, imzasız.
Sonuç Neden
8. Amaç-Sonuç İlişkili Cümleler:
Bu cümlelerde sonuç bildiren bir yargı ile o sonucun hangi amaçla yapıldığını anlatan başka bir yargıdan oluşur. Genelde -mek için, -mak için edatlarıyla birlikte kullanılır. Cümlede amacıyla anlamı vardır.
Örnek: Sınavı kazanmak için çok çalışmış.
Buralara kadar sizleri görmeye geldim.
Anlatımını tekdüzelikten kurtarmak adına çeşitli yollara başvurmuş.
9. Koşul (Şart) İlişkili Cümleler:
Bir yargının olmasını bir koşula bağlayan cümlelerdir. Genelde, -sa, -se, -ince, -dıkça ekleriyle kurulur. Cümleye koşuluyla anlamı katar.
Örnek: Ödevini yaparsan oyun oynayabilirsin.
Koşul Sonuç
Çalışarak her türlü başarıya imza atabilirsiniz.
Daha iyimser olsa bütün sorunlar çözülecek.
10. Karşılaştırma Cümleleri:
İki varlık, kavram ya da durumu benzer ve farklı özellikle-riyle anlatan cümlelerdir. Bu cümlelerde karşılaştırma iliş-kisi, “gibi, kadar, daha, en…” gibi bağlaç ve edatlarla kurulur.
Örnek: O da senin gibi akıllı bir çocuktu.
Davranışlar sözden daha çok etkiler insanı.
İçimizde en çalışkanı odur.
11. Varsayım Cümleleri:
Varsayım, bir olay ya da durumun gerçekte olup olmadığına, olup olmayacağına bakılmaksızın var kabul etmek, olmuş kabul etmektir.
Örnek: Diyelim ki sözlerine inandı.
Örnek: Tut ki, öyle bir durum karşısında kaldık. Ne yapacağız?
12. Olasılık Cümleleri:
Olasılık, kesinliği bilinmeden bir olay ya da durumun gerçekleşmesinin beklenmesi, olabilirliktir.
Örnek: Bizimle görüşmek için belki buraya gelir.
Sanıyorum küçükken ağır bir hastalık geçirmiş.
13. Beğenme, Takdir Etme Anlatan Cümleler:
Beğenmek, iyi veya güzel bulmak, onaylamak, kabul etmektir.
Örnek: Gereksiz betimlemelerden kaçınan, yoğun bir anlatım ilk bakışta göze çarpıyor. (Beğenme)
Roman aradan geçen bunca yıla rağmen konusuyla, üslûbuyla hala genç. (Beğenme)
14. Hayıflanma, Üzülme, Yakınma Anlatan Cümleler: Hayıflanma, bir olay ya da durum karşısında üzülmektir. Yakınma ise bir kişinin bir durum ya da olayı sızlanarak, şikayet ederek anlatmasıdır.
Örnek: Bir de aldığı gibi getirmesini öğrense. (Yakınma)
Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım. (Hayıflanma)
Hayıflanma – üzülmektir.
Yakınma - şikayet etmektir.
15. Öneri Anlatan Cümleler:
Öneri, bir sorunu çözmek üzere öne sürülen düşüncelerdir. Tavsiye niteliği taşır.
Örnek: Eğitime yönelik kitaplar, ancak okurların anlayabileceği bir dille hazırlanırsa amacına ulaşır.
17. Eşitliğin Söz Konusu Olduğu Cümleler:
Eşitlik, iki veya daha fazla varlığın eşit olma durumudur.
Örnek: Ekmeği tam ortadan bölüp yaşlı adama verdi.
Çocuklar yemeklerini aynı anda bitirmişti.
18. Çaresizlik anlatan Cümleler:
Çaresizlik bir sonuca varmak, sıkıntıyı ortadan kaldırmak için çıkar yolun olmamasıdır.
Örnek: İstesek de istemesek de bu sıkıntıyı çekeceğiz.
Parasızlıktan ne yapacağını bilmiyordu.
19. Önyargı İçeren Cümleler:
Herhangi bir şey hakkında kişisel izlenimlerden hareketle,
önceden edinilmiş olumlu ve olumsuz yargıları içeren cümlelerdir. Önyargıda Peşin hüküm vardır.
Örnek: Bu filmin uluslar arası ödül alması bence bir hayal.
Bence bu kitabın yayımlanışındaki amaç gerçekleşmeyecek.
20. Tasarı Anlatan Cümleler:
Tasarı, bir kimsenin yapmayı düşündüğü şey, olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçimdir.
Örnek: Bakanlığımız, kitap dağıtımı ve tanıtımını bir devlet politikası haline getirmeyi düşünüyor.
21. Eleştiri İçeren Cümleler:
Bir kişi ya da yapıtın olumlu ve olumsuz yönlerini belirten cümlelerdir. Genellikle olumlu yargı içeren cümlelere beğenme cümlesi, olumsuz yargıları içeren cümlelere de eleştiri cümlesi adını veririz.
Örnek: Özellikle genç sanatçılar dile gereken önemi vermiyorlar. (Eleştiri)
Öykülerin anlatımında bir kuruluk, bir tekdüzelik görülüyor. (Eleştiri)
Halk sanata ilgi duymuyorsa bizim suçumuzdur. (Özeleştiri)
Yorum Gönder