7. Sınıf Maddenin Yapısı ve Özellikleri
Her element belli sayılarda proton içerir ve içerdikleri proton sayıları tıpkı bizim KİMLİK numaralarımız gibidir.
İki farklı element asla aynı sayıda protona sahip değildir. Proton sayısı demek; atom numarası demektir.
ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ:
Bilim insanları eski çağlarda doğadaki hava, su, toprak ve ateşi element olarak tanımlamışlardır. Bugün bu maddelere element diyemeyiz.
Günümüzde, element aynı tür atomlardan oluşan madde olarak tanımlanır.
Altın elementin atomları ile gümüş elementinin atomları birbirine benzemez.
Farklı elementlerin atom yapıları birbirinden farklıdır.
Bazı elementler atomik yapılı, bazıları moleküler yapılıdır.
Aynı tür atomlardan oluşan demir, bakır, sodyum, alüminyum, altın hidrojen, oksijen, fosfor, klor vb. maddeler elementtir. Gaz halinde olan oksijen, hidrojen, fosfor, klor, iyot gibi maddeler aynı tip atomlardan oluştuğundan molekül yapılı oldukları halde element olarak adlandırılır.
Doğada canlı ve cansız tüm maddeler elementlerden oluşmuştur. Günlük yaşamımızda kullandığımız eşyalar ve aletlerde çok yaygın olarak kullanılan bazı elementler aşağıda verilmiştir.
Altın Elementi | Bakır Elementi | Karbon Elementi | Civa Elementi |
Aynı element değişik aletlerde, besinlerde, canlıların vücudunda, havada, suda, toprakta bulunabilir.
Örneğin; demir elementi insanın alyuvarlarında hemoglobinin yapısında bulunduğu gibi marul ve pekmezin yapısında, toprakta, yer kürede, inşaat malzemelerinde bulunur.
BAZI ELEMENTLERİN KULLANIM ALANLARI :
Bilim insanları elementleri belirli özelliklerine göre sınıflandırarak bir cetvel bir cetvel oluşturmuşlardır. Buna periyodik cetvel (periyodik sistem) denir.
Periyodik cetvelde yer alan ilk 20 element en yaygın kullanılan 10 elementin isimleri ve kullanım alanlarından bazıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
1 | HİDROJEN | Enerji kaynağı olarak araçlarda yakıt olarak kaynak yapımında gübre yapımında kullanılır. | 11 | SODYUM | Vücudumuzda deniz suyunde besinlerin yapısında bulunur. Tuzlama salamura turşu yapımında derilerin işlenmesinde kullanılır. | |
2 | HELYUM | Havadan hafif olduğundan hava taşıtlarında roket yakıtlarını sıkıştırmada derin dalış tüplerinde nükleer enerji santrallerinde soğutucu olarak kullanılır. | 12 | MAGNEZYUM | Hafif bir elementtir hava taşıtlarının yapımında kullanılır. | |
3 | LİTYUM | seramik cam pil üretiminde yağlayıcı ve alaşım sertleştirici maddelerin bileşiminde A vitamini sentezinde bazı ilaçların bileşiminde kullanılır. | 13 | ALÜMİNYUM | Mutfak aletleri kutular kapı ve pencere pervazı elektrik kablosu hava taşıtlarınsa kullanılır. | |
4 | BERİLYUM | Yüksek oranda ısı emebildiği için hava ve uzay taşıtlarında iletişim uydularında nükleer santrallerde füze yapımında saat zembereği bilgisayar parçası yapımında kullanılır. | 14 | SİLİSYUM | Kil ve kumun yapısında cam beton tuğla çelik çömlek yapısında kullanılır. Transistör güneş pilleri doğrultucular elektronik çiplerin yapımında kullanılır. | |
5 | BOR | Roketlerde ateşleyici olarak tenis raketleri nükleer santralleri ısıya dayanıklı cam ısıya dayanıklı alaşım yapımında eklem iltihabı göz dezenfektesinde kullanılır. | 15 | FOSFOR | Cam eldesinde tarım ve hayvancılıkta havai fişek kibrit deterjan diş macunu yapımında zararlılarla mücadelede suların yumuşatılmalarında kullanılır | |
6 | KARBON | Kömür petrol doğalgaz grafit elmas gibi maddelerde canlıların yapısında kurşun kalem çelik plastik boya yapımında kullanılır. | 16 | KÜKÜRT | Pil siyah barut mantar öldürücü kimyasal doğal kauçuğun yapımında kullanılır. Kağıt dezenfekte işlemi kurutulmuş meyvelerin ağartılmasında kullanılır. | |
7 | AZOT | Besinlerin ve kimyasalların saklanmasında sperm bankalarında spermlerin dondurularak saklanmasında gübre yapımında kullanılır.. | 17 | KLOR | İçme sularının dezenfekte edilmesi kağıt yan ürünleri boya maddesi tekstil petrol ürünleri ilaçlar anti septik ve böcek öldürücülerde kullanılır. | |
8 | OKSİJEN | Havada gaz halinde suda çözünmüş olarak oksijen tüplerinde suyun saflaştırılmasında beton eldesinde kullanılır. | 18 | ARGON | Floresan tüplerde kaynak işlemlerinde radyasyon seviyesini ölçen araçlarda kullanılır. | |
9 | FLOR | Mutfak kapılarında telefonun yapısında diş macunu havalandırma ve soğutma aygıtlarında roketlerde kullanılır | 19 | POTASYUM | Sıvı deterjan gübre barut cam lens yanıcı-patlayıcı maddelerin yapımında kullanılır. | |
10 | NEON | Renkli aydınlatmada paratoner dalga metre tüplerinde televizyon tüplerinde kullanılır. | 20 | KALSİYUM | İskeletin yapısında çimento alçı yapımında kullanılır. | |
24 | KROM | Çeliğin sertleştirilmesi otomobil parçaları ve kesici aletlerde korozyon önleyici olarak kullanılır. | 47 | GÜMÜŞ | Süs eşyası fotoğrafçılıkta dişçilikte kullanılan alaşımların yapımında lehim elektrik bağlantıları pillerin yapımında kullanılır. | |
26 | DEMİR | Çelik sanayi beton kolon kiriş ve yüzeylerin güçlendirilmesinde kullanılır. | 50 | KALAY | Konserve kutuları lehim bronz kurşun alaşımlarında diş macunlarının bileşiminde süper iletken mıknatısların yapımında kullanılır. | |
28 | NİKEL | Korozyona dirençli alaşım eldesinde madeni para pil yapımında zırk kaplamacılığında kullanılır. | 53 | İYOT | Tentürdiyot yapımında dezenfektan olarak tuz ile birlikte vücudumuzun çalışmasında kullanılır. | |
29 | BAKIR | Madeni para silah süs eşyası heykel yapımında kullanılır. | 79 | ALTIN | Madeni para süs eşyası dekorasyon diş hekimliği uzay uydularında kaplama maddesi olarak elektronik endüstrisinde kullanılır. | |
30 | ÇİNKO | Binalarda damların kaplanmasında matbaada kuru pilin yapımında kullanılır. | 80 | CİVA | Termometre barometre laboratuar gerçelerinin yapımında reklam ışıklandırmalarının koruyucu boyaların böcek öldürücü ilaçların yapımında kullanılır. | |
82 | KURŞUN | Ses titreşimlerini emici özelliği nedeniyle ses yalıtımında nükleer santrallerinde radyasyon kalkanı olarak kullanılır. | --------------- | ---------------- |
120’ye yakın elementin varlığı bilinmektedir. Bu elementlerin yaklaşık 20’si laboratuarda elde edilmiştir. Geri kalanı doğal olarak bulunur. Laboratuar çalışmaları sonucu element sayısı değişebilir
Doğada canlı ve cansız varlıklar elementlerden oluşur. İnsan vücudundaki elementlerden bazılarının miktarı fazla bazıları eser haldedir. 70 kg’lık insan vücudunda bulunan bazı elementlerin miktarları tabloda verilmiştir.
Tablodaki değerlerden anlaşıldığına göre insan vücudunda en fazla oksijen elementi bulunur. İnsan vücudunda tablodaki elementlerden başka elementler de eser miktarda bulunur.
OKSİJEN | |
KARBON | |
HİDROJEN | |
AZOT | |
KALSİYUM | |
FOSFOR | |
POTASYUM | |
SODYUM | |
KLOR | |
MAGNEZYUM | |
DEMİR | |
FLOR | |
ÇİNKO | |
BAKIR | 72 MG |
İYOT | 20 MG |
ELEMENTLERİN SEMBOLLERİ:
Elementlerin adlarını yazarak kimyasal olayları açıklamak iletişimi zorlaştırdığı ve zaman kaybına yok açtığı için sembollerle ifade edilmiştir.
Bilim insanları elementlerin Latince adlarının ilk harflerin sembol olarak kullanmışlardır. Aynı harfle başlayan elementlerin ikinci harfi küçük olarak yazılır.
Farklı dil ve alfabe kullanan tüm ülkelerde elementler aynı sembolle gösterilir. Böylelikle ortak bilim dili oluşturulup bilimsel iletişim kolaylaştırılmıştır.
Periyodik sistemdeki bazı elementin adları ve sembolleri aşağıda verilmiştir.
Elektronların dizilimi ve kimyasal özellikler.
- Atomların son katmanları tam dolu ise bu tür atomlar kararlı atom olarak adlandırılır.
- Helyum atomunun yalnızca bir katmanı vardır. Sahip olduğu tek katman, tam dolu olduğu için helyum atomu kararlıdır.
- Neon atomunun iki katmanı vardır. Son katmanında 8 elektron bulunmaktadır. Neon atomu kararlıdır.
- Argon atomunun üç katmanı vardır. Üçüncü ve son katmanında 8 elektron bulunmaktadır. Argon atomu kararlıdır.
Not: Bir atomun tek katmanı varsa ve bu katmanda 2 elektron bulunduruyorsa kararlıdır. İki ve üç katmanlı atomların kararlı olması için son katmanlarında 8 elektron olması gerekir.
- Helyum, neon, argon gibi elementlerin son katmanları elektronla tam dolu olduğundan kararlı bir yapıya sahiptir. Kararlı halde olmayan atomlar kararlı hale gelebilmek için elektron alışverişi yapar.
Atomlar son yörüngelerindeki elektron sayılarını kararlı elementlerin elektron sayılarına benzetmek için elektron alır veya verir.
- Nötr flor atomunun son katmanında 7 elektron bulunmaktadır. Flor atomu kararlı olmak için ya 1 elektron almalı ya da 7 elektron vermelidir.1 elektron almak 7 elektron vermekten daha kolaydır. Bundan dolayı F atomu 1 elektron alarak kararlı hale ulaşır.
- Nötr magnezyum atomunun son katmanında 2 elektron bulunmaktadır. Magnezyum atomu kararlı olmak için ya 2 elektron vermeli ya da 6 elektron almalıdır.2 elektron vermek 6 elektron almaktan daha kolaydır. Bundan dolayı Mg atomu 2 elektron vererek kararlı hale ulaşır.
Not: Atomların kararlı hale ulaşmak için son katmanlarındaki elektron sayısını ikiye tamamlamasına dublet kuralı, iki ve üç katmanlı atomların son katmanlarındaki elektron sayısını sekize tamamlamasına oklet kuralı denir.
- Helyum atomunun yalnızca bir katmanı vardır. Sahip olduğu tek katman, tam dolu olduğu için helyum atomu kararlıdır.
- Neon atomunun iki katmanı vardır. Son katmanında 8 elektron bulunmaktadır. Neon atomu kararlıdır.
- Argon atomunun üç katmanı vardır. Üçüncü ve son katmanında 8 elektron bulunmaktadır. Argon atomu kararlıdır.
Not: Bir atomun tek katmanı varsa ve bu katmanda 2 elektron bulunduruyorsa kararlıdır. İki ve üç katmanlı atomların kararlı olması için son katmanlarında 8 elektron olması gerekir.
- Helyum, neon, argon gibi elementlerin son katmanları elektronla tam dolu olduğundan kararlı bir yapıya sahiptir. Kararlı halde olmayan atomlar kararlı hale gelebilmek için elektron alışverişi yapar.
Atomlar son yörüngelerindeki elektron sayılarını kararlı elementlerin elektron sayılarına benzetmek için elektron alır veya verir.
- Nötr flor atomunun son katmanında 7 elektron bulunmaktadır. Flor atomu kararlı olmak için ya 1 elektron almalı ya da 7 elektron vermelidir.1 elektron almak 7 elektron vermekten daha kolaydır. Bundan dolayı F atomu 1 elektron alarak kararlı hale ulaşır.
- Nötr magnezyum atomunun son katmanında 2 elektron bulunmaktadır. Magnezyum atomu kararlı olmak için ya 2 elektron vermeli ya da 6 elektron almalıdır.2 elektron vermek 6 elektron almaktan daha kolaydır. Bundan dolayı Mg atomu 2 elektron vererek kararlı hale ulaşır.
Not: Atomların kararlı hale ulaşmak için son katmanlarındaki elektron sayısını ikiye tamamlamasına dublet kuralı, iki ve üç katmanlı atomların son katmanlarındaki elektron sayısını sekize tamamlamasına oklet kuralı denir.
İYONLAR
- Elektron alışverişi yapmış atomlara " iyon " denir. Proton sayısı elektron sayısından fazla olan iyonlara " katyon " elektron sayısı proton sayısından fazla olan iyonlara ise " anyon " denir. Katyon pozitif (+) yüklü, anyon negatif (-) yüklüdür.
Not: Normal bir atomda proton ve elektron sayıları birbirine eşittir. Bu durumdaki atomlar tarafsız (yüksüz) atom adını alır.
- Birden çok atomdan oluşan iyonlara " çok atomlu iyon " denir.
Not: İyon halindeki atomların element sembollerinin sol üst kısmına (+) veya (-) yüklü olduğu ve kaç elektron alarak veya vererek bu şekle girdiği sayı izah edilir.
KİMYASAL BAĞLAR
- Maddeyi oluşturan iyonların veya moleküllerin yapısındaki atomların bir arada durmasını sağlayan kuvvete " kimyasal bağ " denir.
- Su moleküllerindeki hidrojen ve oksijen atomları kimyasal bağ ile bir arada durur.
- Yemek tuzundaki sodyum ve klor atomları kimyasal bağ ile bir arada durur.
- İki tür kimyasal bağ vardır." İyonik bağ ", anyon ve katyon arasındaki çekim kuvvetlerinin oluşturduğu kimyasal bağdır. Elektron alışverişi sonucu oluşur.
" Kovalent bağ " ise iki atomun elektronlarını ortaklaşa kullanarak oluşturduğu kimyasal bağdır.
İYONİK BAĞ
- Atom numarası 11 olan Na atomu ile atom numarası 17 olan Cl atomları arasında oluşan kimyasal bağı inceleyelim. Sodyum kararlı hale ulaşmak için bir elektron vermelidir. Klor ise bir elektron aldığında kararlı olur. Sodyum fazlalık elektronunu klora verir. Böylece Na (+) ve Cl (-) iyonları oluşur.
Na (+) ve Cl (-) iyonları arasında elektriksel bir çekim kuvveti oluşur. Bu çekim kuvveti iyonik bağ olarak adlandırılır. İyonik bağlı bileşiklerin sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.
Not: İyonik bağda, iyonlar zıt yüklü birden çok iyonla sarılı ve bir yığın oluşur. Bu yığınlar kristal olarak adlandırılır.
KOVALENT BAĞ
- Örneğin; hidrojen atomu tek başına kararsızdır. Diğer bir hidrojen atomu ile karşılaştığında elektronunu almak ister; fakat diğer hidrojen atomunun da elektron ihtiyacı vardır. Bu nedenle bu iki hidrojen atomu birer tane olan elektronlarını ortaklaşa kullanarak kendilerini helyum atomuna benzetir.
- Azot atomlarının son katmanında 5 elektron bulunur. Son katmanlarında bulunan 3'er elektronu ortaklaşa kullanarak kendilerini neon atomuna benzetirler.
- Elektron alışverişi yapmış atomlara " iyon " denir. Proton sayısı elektron sayısından fazla olan iyonlara " katyon " elektron sayısı proton sayısından fazla olan iyonlara ise " anyon " denir. Katyon pozitif (+) yüklü, anyon negatif (-) yüklüdür.
Not: Normal bir atomda proton ve elektron sayıları birbirine eşittir. Bu durumdaki atomlar tarafsız (yüksüz) atom adını alır.
- Birden çok atomdan oluşan iyonlara " çok atomlu iyon " denir.
Not: İyon halindeki atomların element sembollerinin sol üst kısmına (+) veya (-) yüklü olduğu ve kaç elektron alarak veya vererek bu şekle girdiği sayı izah edilir.
KİMYASAL BAĞLAR
- Maddeyi oluşturan iyonların veya moleküllerin yapısındaki atomların bir arada durmasını sağlayan kuvvete " kimyasal bağ " denir.
- Su moleküllerindeki hidrojen ve oksijen atomları kimyasal bağ ile bir arada durur.
- Yemek tuzundaki sodyum ve klor atomları kimyasal bağ ile bir arada durur.
- İki tür kimyasal bağ vardır." İyonik bağ ", anyon ve katyon arasındaki çekim kuvvetlerinin oluşturduğu kimyasal bağdır. Elektron alışverişi sonucu oluşur.
" Kovalent bağ " ise iki atomun elektronlarını ortaklaşa kullanarak oluşturduğu kimyasal bağdır.
İYONİK BAĞ
- Atom numarası 11 olan Na atomu ile atom numarası 17 olan Cl atomları arasında oluşan kimyasal bağı inceleyelim. Sodyum kararlı hale ulaşmak için bir elektron vermelidir. Klor ise bir elektron aldığında kararlı olur. Sodyum fazlalık elektronunu klora verir. Böylece Na (+) ve Cl (-) iyonları oluşur.
Na (+) ve Cl (-) iyonları arasında elektriksel bir çekim kuvveti oluşur. Bu çekim kuvveti iyonik bağ olarak adlandırılır. İyonik bağlı bileşiklerin sulu çözeltileri elektrik akımını iletir.
Not: İyonik bağda, iyonlar zıt yüklü birden çok iyonla sarılı ve bir yığın oluşur. Bu yığınlar kristal olarak adlandırılır.
KOVALENT BAĞ
- Örneğin; hidrojen atomu tek başına kararsızdır. Diğer bir hidrojen atomu ile karşılaştığında elektronunu almak ister; fakat diğer hidrojen atomunun da elektron ihtiyacı vardır. Bu nedenle bu iki hidrojen atomu birer tane olan elektronlarını ortaklaşa kullanarak kendilerini helyum atomuna benzetir.
- Azot atomlarının son katmanında 5 elektron bulunur. Son katmanlarında bulunan 3'er elektronu ortaklaşa kullanarak kendilerini neon atomuna benzetirler.
BİLEŞİKLER
İki veya daha fazla elementin belirli oranlarda birleşerek oluşturdukları farklı özellikteki saf maddelere bileşik denir.
- Bileşikler formüllerle gösterilir. Formüller bileşiği oluşturan atomların sayısını ve cinslerini belirtir.
BİLEŞİKLERİN ÖZELLİKLERİ
1- Saf maddelerdir.
2- Homojendirler.
3- Formüllerle gösterilirler.
4- En az iki atomdan oluşurlar.
5- Kimyasal yolla oluşabilir ve kimyasal yolla yapı taşlarına ayrılabilirler.
6- Kendini oluşturan elementlerin özelliklerini göstermezler.
- Yanıcı bir madde olan hidrojenle yakıcı bir madde olan oksijen bir araya gelerek söndürücü bir madde olan suyu oluşturur.
- Bazı bileşikler iyonik bağlıdır. İyonik bağlı bileşikler moleküler halde değil kristal haldedir. NaCl (sofra tuzu ) bu şekilde bileşiklere örnek verilebilir. Bazı bileşikler kovalent bağlıdır ve moleküler yapıya sahiptir. Yani yapıtaşı moleküllerdir. Bu tip bileşikler moleküler yapılı bileşik adını alır. Su, karbondioksit ve şeker bu tür bileşiklere örnek verilebilir.
İki veya daha fazla elementin belirli oranlarda birleşerek oluşturdukları farklı özellikteki saf maddelere bileşik denir.
- Bileşikler formüllerle gösterilir. Formüller bileşiği oluşturan atomların sayısını ve cinslerini belirtir.
BİLEŞİKLERİN ÖZELLİKLERİ
1- Saf maddelerdir.
2- Homojendirler.
3- Formüllerle gösterilirler.
4- En az iki atomdan oluşurlar.
5- Kimyasal yolla oluşabilir ve kimyasal yolla yapı taşlarına ayrılabilirler.
6- Kendini oluşturan elementlerin özelliklerini göstermezler.
- Yanıcı bir madde olan hidrojenle yakıcı bir madde olan oksijen bir araya gelerek söndürücü bir madde olan suyu oluşturur.
- Bazı bileşikler iyonik bağlıdır. İyonik bağlı bileşikler moleküler halde değil kristal haldedir. NaCl (sofra tuzu ) bu şekilde bileşiklere örnek verilebilir. Bazı bileşikler kovalent bağlıdır ve moleküler yapıya sahiptir. Yani yapıtaşı moleküllerdir. Bu tip bileşikler moleküler yapılı bileşik adını alır. Su, karbondioksit ve şeker bu tür bileşiklere örnek verilebilir.
Elementler kimyasal yollarda belli oranlarda birleşerek iyonik ya da kovalent bileşik oluştururlar.
Oluşan bileşiklerin özellikleri kendilerini oluşturan maddelere benzemez. Farklı özellikteki yeni ve saf madde oluşur.
Bileşiklerin fiziksel ve kimyasal özellikleri kendilerini oluşturan maddelerden tamamen farklıdır.
Na kristalinde Na atomlarının I2 kristalinde iyot atomlarının birbirine yakın olduğu şekilde görülmektedir. Sodyum iyodür (NaI) kristalinde Na atomlarının ve moleküllerinin kendi özdeşlerinden koptuğu ve birbirine bağlanarak NaI oluşturduğu görülmektedir.
Farklı element atomları bir araya gelerek bileşikleri oluşturur.
Oksijen(O2) ve hidrojen(H2) moleküllerinin kendi özdeşlerinden koptuğu ve birbirine bağlanarak H2O oluşturduğu görülmektedir.
Her bileşikte en az iki element bulunur. Daha karmaşık bileşiklerde üç veya daha fazla element bulunabilir.
Glikoz(C6H12O6) molekülünde üç farklı element bulunur. C, H ve O elementlerinden oluşmuştur.
Sodyum iyodür (NaI) bileşiği iyonik yapılıdır. Na ve I atomları birbirine iyonik bağla bağlanır. 11Na atomunun son katmanında 1 elektron bulunur. 1 elektronu iyot atomuna vererek kararlı hale geçer. I atomunun son katmanında 7 elektron vardır. Na atomundan 1 elektron alarak kararlı hale geçer.
Su, molekül yapılı bileşiktir. Molekül yapılı bileşiklerde atomlar arasındaki bağ kovalenttir. H2ve O2 atomları elektronlarını ortaklaşa kullanarak kararlı yeni bir madde oluşturmuşlardır.
Hidrojen atomunun son katmanında 1 elektron bulunur. Oksijen atomunun son katmanında 6 elektron vardır. Oksijen iki tane hidrojen atomu ile elektronu ortaklaşa kullanarak su molekülünü oluşturur.
Bileşik modellerinde moleküllerin atomlardan oluştuğu görülüyor. Bileşik formülü yazarken bileşiği oluşturan atomların sembolleri ve atom sayısı yazılır.
Su molekülü H2O formülü ile gösterilir. Bu formülde 2 tane hidrojen atomu 1 tane oksijen atomu ile birleşmiştir. Formülde sembolün sağ alt köşesindeki sayı atom sayısını gösterir. Atom sayısı 1 ise yazılmaz.
Hidrojen klorür molekülü HCI formülü ile gösterilir. 1 tane hidrojen atomu, 1 tane klor atomu ile birleşmiştir.
Amonyak molekülü NH3 formülü ile gösterilir. 1 tane azot atomu, 3 tane hidrojen atomu ile birleşmiştir.
Kükürt dioksit molekülü SO2 formülü ile gösterilir. 1 tane kükürt atomu, 2 tane oksijen atomu ile birleşir.
Karbondioksit molekülü CO2 formülü ile gösterilir. 1 tane karbon atomu, 2 tane oksijen atomu ile birleşir.
Glikoz molekülü C6H12O6formülü ile gösterilir. 6 tane karbon atomu, 12 tane hidrojen atomu, 6 tane oksijen atomu ile birleşmiştir.
İyonik yapılı bileşikler oda koşullarında sonsuz 'örgü' tipi bileşiklerdir. Molekül yapılı değildirler. Molekül yapılı bileşikler kovalent bağlıdır. Elementlerin de molekülü olur. Element molekülleri de kovalent bağlıdır.
İyonik bağlarla molekül oluşmaz.
Elmas kristalinde karbon atomları arasında kovalent bağ olduğu halde molekül yapılı değildir. Elmas, grafit gibi maddelerin molekül yapılı olmayışı istisnadır.
KARIŞIMLAR
Günlük yaşantımızda yediğimiz yiyecek ve içecekleri bazı maddeleri karıştırarak hazırlarız. Annemiz çorba pişirirken suyun içine tuzu, yağı ve mercimeği karıştırır. Ayran hazırlarken suya yoğurt ve tuz koyarız. Çayımıza şeker atıp karıştırır, sandviç hazırlarken domates, peynir, kıvırcık gibi besinleri karıştırınız.
Çorbanın içinde yağın, tuzun, mercimeğin tadını, ayran içerken yoğurt, su ve tuzun tadını, çayın içinde şekerin tadını, sandviç domates, peynir ve kıvırcığın tadını alabiliyoruz.
Karışılar birden fazla element ya da bileşiğin kimyasal bağ oluşturmadan bir araya gelmesi ile oluşur.
Karışımlarda karıştırılan maddelerin özellikleri değişmez.
Karışımlar görünümlerine göre ikiye ayrılır:
Karışımın görünümü ve özelliği her yerinde aynı ise bu tür karışımlara homojen karışım denir. Çözeltiler homojen karışımlardır.
Çayın içine şeker atıp karıştırdığımızda, şeker çayın içine gözle görülmeyecek şekilde dağılır. Şekerli çay bir çözeltidir.
Karışımın görünümü ve özelliği her yerinde aynı değilse bu tür karışımlara heterojen karışım denir. Un-pirinç, zeytinyağı-su, tebeşir tozu-su gibi adi karışımlar heterojendir.
Karışımların Özellikleri:
— Karışımların erime, kaynama ve donma noktası, öz kütlesi değişebilir.
— Karışımlar farklı cinste atom ya da farklı cinste moleküllerden oluşurlar.
— Karışımı oluşturan maddeler özelliklerini korurlar.
— Karışımı oluşturan maddeler gelişi güzel miktarda olabilir.
— Karışımların belirli bir formülü yoktur.
— Karışımları oluşturan element ve bileşikler yan yana gelince kimyasal değişim olmaz.
— Karışımları oluşturan maddeleri ayırmak için fiziksel yollar ( süzme, eleme, çözünme, buharlaştırma ) kullanılır.
ÇÖZELTİLER
Birbirine homojen olarak karışan maddelerin oluşturduğu karışıma çözelti denir.
ÇÖZELTİ ÇEŞİTLERİ
Çözeltiyi oluşturan maddeler katı, sıvı ya da gaz olabilirler.
Çözeltileri maddelerin fiziksel hallerine göre sınıflandırabildiğimiz gibi, elektrik iletkenlikleri ve madde miktarına göre de sınıflandırabiliriz. Ünitenin ileriki bölümlerinde bu konulara değineceğiz.
ÇÖZÜNME NASIL OLUYOR?
Çözeltileri oluşturan maddeler çözücü ve çözünen olarak adlandırılır.
Bir çözeltide miktarı fazla olan çözücü, diğeri çözünendir. Sulu çözeltilerde suyun miktarı az bile olsa çözücü olarak kabul edilir. Çözünme olayı çözücü ve çözünen maddelerin birbiri içinde molekül ya da iyonlarına kadar ayrılmasıdır.
Bir miktar şekeri suda çözerek hazırladığımız şekerli su çözeltisinde şeker ve su moleküler yapılı bileşiklerdir. Şeker moleküllerinin arasına su molekülleri girerek, şeker moleküllerini birbirinden ayırır. Şekerin tamamı çözününce şeker molekülleri arasında su molekülleri olacak şekilde çözünme olayı gerçekleşir.
Çözelti iyonik yapılı ise çözünen maddenin tanecikleri çözücü ile etkileşerek birbirinden ayrılır ve o çözücünün her tarafına dağılır.
Bir miktar tuzu suda çözerek hazırladığımız tuzlu su çözeltisinde, sodyum(Na+) ve klor(Cl-) iyonları şekilde görüldüğü gibi birbirinden ayrılır. Su molekülleri sodyum(Na+), ve klor(Cl-) iyonlarının etrafını sarar. Tuzun tamamı çözününce çözeltinin her yerinde aynı oranda Na+, Cl- iyonları ile H2O molekülleri bulunur.
NaCl deki iyonik çekim kuvveti su ortamında çok zayıfladığı için Na+ ve Cl- iyonları su tarafından sarılarak ayrılır.
Sıvı çözeltilerde çözücü her zaman su olmayabilir. Çözücü olarak alkol, aseton, benzin, gaz yağı, tiner, terebentin, eter gibi sıvılar da kullanılır. Çözücü ve çözünenin türü çözünme olayını etkiler. Örneğin, şeker suda iyi çözünür. Limon tuzu da suda iyi çözünür. Şeker, alkolde(C2H5OH) hiç çözünmezken, limon tuzu (sitrik asit) alkolde çözünür.
Asit, baz ve tuz çözeltileri suda iyonlaşarak çözünür.
Asitler kovalent bağlı bileşikler olduğu halde (molekül yapısı) suda iyonlaşarak çözünür.
ÇÖZELTİLERİN KULLANIM ALANLARI
İçme sularının ve yüzme havuzlarının klorlanması ile sulardaki mikroplar öldürülür. Klorun öldürmediği mikroorganizmalar da vardır. Son 10 yıl içinde A.B.D.'de yapılan araştırmalarda klorun, içme suyunda bulunan nitrat iyonu (NO3) gibi azotlu maddelerle birleşmesi ile oluşan klorlu kimyasal maddelerin kanserojen etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Kullanılan klorun en çok 0,1 mg/lt olması sınırı getirilmiştir.
Yorum Gönder